Yeni Nesil, Yeni Beklentiler


20. yüzyılın başında, cumhuriyet öncesi doğan nesil (bizim dedelerimiz ve ninelerimiz oluyor), uzun yıllar süren savaş ve kıtlıkla birlikte yaşamışlar. Onlardan sonra gelen ve 1930-1950 yılları arasında doğan cumhuriyet sonrası nesil (bizim annelerimiz,babalarımız), fakirlikle boğuşurken, bizim nesil, (1960-1980) arası doğan ihtilal dönemi çocukları ise, gelecek korkusu ve endişesi ile büyümüştü. Her bir nesil, bir öncekine göre daha iyi bir yaşam sürmüş ve bir sonraki gelen nesile yaşadıkları yokluğu ve yoksulluğu anlatmıştır. Halbuki bir sonraki nesil bu anlatılanları bir hikaye gibi dinlemiş, aslında hiçbir zaman da tam olarak şartları algılamamış ve içselleştirememiştir. Zaten bunu beklemek te yanlıştır. Nasıl içselleştirsin ki ? Her dönemin kendine göre kişiye bir meydan okuyuş tarzı vardır. 1980-1990 sonrası doğan nesillerin nesi eksik değil mi ? Bize göre onlar el bebek, gül bebek büyüyen, yokluğu bizler gibi yaşamamış ve hiçbir beklentileri olmaması gereken nesiller şeklinde algılanıyor. Aynı yanılgıya, bizden önceki nesillerin düştüğünü ne çabuk unuttuk ? Yeni nesil bize göre haliyle çok daha fazla beklentileri var. Hatta belki bizimde kaldıramayacağımız beklentiler bunlar. Hayallerinde daha öte bir dünyayı yaşıyorlar. Bunların içinde, bizim neslimizin hayalini düşleyip, gerçekleştiremediği birçok hayallerde var.
Bunlar nelerdir saymayacağım, çünkü her kesimin olduğu gibi, her kişinin kendi hayal ettiği ve gerçekleşmesini ümit ettiği bir dünyası var. Bu işin sonu nereye varır bilemiyorum, ve bu kurama göre, insan oğlu var olduğu müddetçe de bir sonu olmaması gerekiyor.
Sevgilerimle,
Twitter: IsaDal_Denizli

Beğendiniz mi? O halde paylaşın