Yeni bir yıl, yeni bir milad


Yıl sonu geldiğinde her defasında şunu söyleriz “Yaaa koca bir yıl nasıl geçti gitti”. Evet çok hızlı geçti, acısıyla tatlısıyla. Öyle bir geçti ki zaman, bazı anları, hatta saliseleri vardır ki değerine paha biçilemez. En ufak birimine kadar hissettirdi kendini. Öyle bir lezzettir ki zaman, aynısının bir tekrarını isteseniz size aynı tadı vermez. Değerini ifade eden nice tasvirler olmasına rağmen, idrakı ve uygulaması biz insanoğlu için maalesef zor oldu.
Benim kendimce gördüğüm, bizim millet olarak heba ettiğimiz en değerli kaynağımızın “zaman” olduğudur. Belirli uluslar öyle bir disiplin içinde zamanı kullanırlar ki, bu sayede diğer uluslara fark atarlar. Bu çok net olarak, kaynağı iyi değerlendirmeleri anlamına geliyor. İşte “O” uluslar dediğiniz uluslara baktığınızda, ne petrol ne de doğalgaz, sahip oldukları hazine “zaman” ı iyi kullanma olduğunu görüyorsunuz.
Zaman ı doğru kullanmak ve değerlendirmek “SAYGI”, “ÇALIŞKANLIK”, “ÜRETKENLİK” ve burada uzayıp gidecek onlarca, belki yüzlerce sıfatı içeriyor. Bizde ulus olarak sanırım, istediğimiz hızda olmasa da, yavaş yavaş zaman kavramını doğru algılamaya başlıyoruz. Benim evladıma vermeye çalıştığım en önemli öğreti hep “zaman” olmuştur. Bu mirası doğru bıraktığım takdirde, yaşamında başarılı olabileceğine inanmışımdır.
Ulus olarak zaman karnemize göz attığımızda, esnekliğimiz bazı ulusların genelinde gördüğümüz ölçüde “sıkıntı” noktasında olmasa da, öyle çokta geçer not kategorisinde değerlendirilebileceğini söyleyemem. Mesela gösteri dünyasında tek zamanında başlayan program sinemalar oluyor ki, onun da aksatılabileceğini gördüm. Bunun dışında katılmış olduğum toplantı, davet, seminer ve benzeri etkinliklerin hiç zamanında başladığını görmedim. Özellikle politikacı ve bürokratlarımız bu konudaki “hassasiyetsizliklerini” maalesef en önde ortaya koyanlardandır. Randevuya sadakat karnemiz bu nedenle maalesef yaşam boyunca “geçer” not alamıyor. Halbuki bizim ulusumuz bu zincirleme gerçekleşen ve birbirini tetikleyen olumsuzluğu kesinlikle haketmiyor. Çevremde yine az da olsa dostlarım ve arkadaşlarım var, benimle aynı derdi ve ızdırabı paylaşan. Zamanı kullanamama ne kadar olumsuz açıdan bulaşıcı ise, olumlu açıya dönüştürüldüğü zaman çok daha etkin bir bulaşıcılığı vardır.
Herkesin yeni yıl için bir dileği vardır, benim de özellikle ulusumuz için en önemli temennim, 2013 yılının her bir salisesini heba etmeden, hem kendi açımızdan, hem de ülkemiz açısından verimli bir yıl olarak değerlendirilmesi ve birbirimizden “zaman” çalarak değil, hediye ederek geçireceğimiz bir yıl olmasıdır.
Yeni bir yıl ve yeni bir yaşam dileğimle,
İsa Dal

Beğendiniz mi? O halde paylaşın