Vur, fakat önce dinle


Hiç unutmam. Üçkağıtçı roller aldığı dönemde Şener Şen den duymaya alıştığımız repliklerin başında gelir “Vur, fakat dinle”. Şener Şen, bu replikleri haksızlığını gerekçelendirmek amacıyla, karşısındaki insanların saflığını kullanabilmek için ortaya atardı.

Genellikle karşısındaki saf ve mağdur rolünde ise İlyas Salman ı görürdük. Özellikle sosyal medyanın gündemi ivmelendirdiği şu son iki yılda, insanların dinlemeden yaftaladığı, okumadan yargıladığı ve hatta linç edildiğini görüyorum. Ortaya birileri bir iddia ya da olay attığında,

İlyas Salman saflığında alır kabul eder, gerçeği ise Şener Şen’lerin günü kurtardıkları an itibariyle fark ederiz. Ne olurdu “beğen” meden, “yorum yap” madan, “paylaş” madan, “retweet” lemeden önce haberin kaynağını, gerçekliğini araştırsak, okusak, sorsak soruştursak, ondan sonra yazsak çizsek güzel olmaz mıydı ?

Birilerinin çıkarlarına alet olup, dezenformasyonlara, bilgi kirliliğinin bir parçası olmasak ? Demokrasilerde farklı sesler çıkacak ve çıkmalı da, ancak zinhar karalamak ve bunu bir “iş” edinmek, despotizm den farksızdır. Vuracaksanız vurun, fakat lütfen önce bir dinleyin.

Sevgilerimle,

Beğendiniz mi? O halde paylaşın