Türk Diasporası


Mülteci akını, sivillere yönelik birbiri ardına patlayan bombalar ve 15 Temmuz 2016 yılında teşebbüs edilen hain darbe girişimi… Sadece Türkiye’de değil, Fransa ve Belçika da patlatılan bombalar ve hayatını kaybeden yüzlerce masum sivil. Dünya adeta bir savaş senaryosu yaşıyor. Senaristler ise acımasız ve engel tanımıyorlar. Dünya üzerinde hiç bir yerin güvenilir olmadığına dair insanların yüreğine korkuyu nakşediyorlar. Bunun sonucunda evlerine kapanan ve zorunlu olmadığı sürece toplu yerlerde bulunmayan insanların oluşturduğu yavaşlatılmış tempo sonucu, küresel anlamda ekonomiler aynı ritme girmiş durumda.
İhracata dayalı büyüme modelini benimseyen Türkiye için 2016 oldukça zor bir yıl oldu. 15 Temmuz u planlayan hain işbirlikçileri, Türkiye yi öncesinde nasıl ekonomik olarak “çökertebiliriz” denklemlerini oluşturmaya ve sürdürmeye devam ediyorlar. Ağırladığı turist sayısı bakımından dünya da ilk 5 te yer alan Türkiye de kuşkusuz ilk hedef turizm olacaktı. Üretimin dinamizmi üzerinde çok fazla etki gösteremeyen şer odakları, turizm i baltalayarak bir ölçüde bunu başarmış görünüyorlar. Henüz 2016 tamamlanmadan bir hasar tespiti yapmak doğru olmayacaktır. Özellikle Avrupa basını bu lobiye hizmet etmeye devam ediyor ve Türkiye yi karalama adına 80 milyonun kaderi ile oynuyorlar. Türkiye turizm ve üretimde bu noktalara 1 yılda gelmedi ve 1 yılda da yok olması mümkün değildir. Geçmişte Sivas olayları gibi hadiselerle Türkiye üzerinde bu oyunlar oynandı. Buna rağmen Türk turizmi dünyada ilk 5 arasında yer almayı başarmıştır. Bu altyapı öyle 3-5 yıl içinde oluşturulabilecek türden olmadığı için, pek yakında ülkemizin turizm ve ihracatta hızla normalleşecektir.
Ev tekstili üreticisi olarak Denizli, dünyada 180 den fazla ülkeye özellikle de otel tekstili ihracatı yapmaktadır. Türkiye otelleri aynı zamanda tüm tekstil ihtiyaçlarını iç üretimden temin etmektedirler. Dünyadaki lüks otellerin tercih ettiği Türk havlu, bornoz, çarşaf, terlik, perde, halı gibi ürünlere ulaşmak yurt içindeki otellerimiz için çok daha kolay olmakta. Sadece meşhur mutfağımız değil, aynı zamanda güçlü ve kaliteli endüstriyel ürünlerimiz ile Türkiye pek tabii olarak hızla eski konumuna ulaşacağına inanıyoruz. Ancak bunun için yurt dışında lobiler karşısında, gurbetçilerimiz ile Türk diyasporasının çok daha etkin çalışması gerekiyor.

Saygılarımla,
İsa DAL

Beğendiniz mi? O halde paylaşın