Ünlü psikoanalist Siegmund Freud un teorileri yüzyıldan fazla bir süredir tartışılmaya devam ediyor. Nitekim bu teorinin yerini alabilecek bilimsel anlamda çok fazla bir teori geliştirilememiştir. Freud un yaşamış ve şahit olmuş olduğu acılar, mutlak olarak ortaya attığı teorilerin oluşumda payı büyüktür. Travmatik bir durumu anlayabilmede, o travmayı bizzat yaşamış olmanızın etkisi güçlüdür.

Kendi “ID” imizi ele alacak olursak, hepimiz mutlaka bazı zaaflarımızı kabul etmekte zorlanırız değil mi ? ‘Ego’ muz bize göre o kadar güçlüdür ki, adaletini, ID ve SüperEgo arasında tutmak gibi bir görevi olduğunu biliriz. SüperEgo merhameti ve vicdanı temsil eder, böyle bir durumda SüperEgo nuzun yüksek olması, aslında fena sayılmaz ve toplum nezdinde takdir edilmesini bekleriz.

“Ego” su yüksek olarak tanımladığımız kişilerde, aslında ID in daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. ID açlık, şehvet gibi temel güdüleri temsil eder ve Ego ile SüperEgo nun müsade ettiği ölçüde kendini gösterir.

Toplumumuzda Ego’su yüksek şeklinde işaret ettiğimiz kişiye, aslında Ego’su düşük veya zayıf kişi demek Bu alana reklam vermek için tıklayınız daha doğru olacaktır. Bu da Ego’su düşük kişinin, BEN’cilliğinin güçlü olduğunu ifade eder. Bir de Egosantrizm den bahsetmeden geçemeyeceğim.

Çocuklarda olağan karşıladığımız bu benmerkezci, yani herşeyi kendisi için mubah gören, kendi fikir ve mantığını daima öne çıkartan davranış türünün yetişkinlerde görülme şekli ise psikolojide, ruhsal bozukluk olarak kabul edilirmiş. Sonuç olarak “BEN” in ön planda olduğu yerlerde, “BİZ” olmayacağı gibi, kollektif bir çalışmanın, iş üretmenin de mümkün olmayacağını söyleyebiliriz.

Bu sebeple, ‘EGO’ su düşük birini eş, arkadaş, iş ortağı, çalışma arkadaşı olarak seçiyorsanız, bu sizin birlikte çok mutlu ve duruma göre başarılı olamayacağınız anlamına gelebilir. Bırakın onlar kendi aralarında “EGO” larını daha nasıl düşürürüz diye kafalarını yoradursunlar, “BEN” cillikleriyle “BİZ” im enerjimizi düşüren, hatta tüketen bu tarz kişilerden uzak duralım. Sevgilerimle…