Suç ve Ceza


Dostoyevski nin ünlü romanın adı olan “Suç ve Ceza”, sonunda suçun cezasının hükmedildiği gibi bizim toplumuzda maalesef karşılığını bulamıyor.
Bir çok suç, hukukta karşılığında bir cezası bulunmasına rağmen, toplumun sosyokültürel durumuna bağlı olarak uygulanamamaktadır. Bunun en başında ise trafik suçu geliyor.
Trafikte işlenen suçları burada saymakla bitiremem. Aklıma geldiği sıraya göre;
Şerit ihlalleri
Hatalı sollamalar
Sağlamalar
Kasksız, korumasız, ehliyetsiz motorsiklet sürücüleri
Aşırı yüklü ve brandasız kum saçan kamyonlar
Bisiklet düşmanı sürücüler
Zifiri karanlık camlı otomobiller
Egsozu jet motoru gibi ses çıkaran araçlar
Taciz sürüşleri, nefret dolu bakışlar ve hakaretler
Sinyal hataları: döneceğim değil, dönüyorum işaretleri
Çizgi ihlalleri
Arkada bırakın, önde kemer hak getire
Simsiyah zehir saçan egsozlar
Ailecek motorsiklete binen insanlar (hayatı pahasına binmek zorunda olan !?)
Yaya düşmanlığı
Ön koltukta oturan, hatta şoförün kucağında oturan çocuklar
Sinyalizasyon hataları
Kemersiz yolcular
Sigara içmenin yasak olmasına rağmen, çocuklu araçta sigara içenler
Yol hataları, şerit hataları, çizgi hataları yani karayolları ve belediyelerin yol, kavşak ve çizgi hataları
Temel işaret ihlalleri, diğer sürücülerin hakkına tecavüz
Sissiz havada açık sis farları ve ayarsız farlar
Cadde ve sokakları çöplüğü gibi kullananlar ve sayısız saygısızlıklar
Bu sorunlar saymakla bitmez.

Trafikte her kim olursanız olun, illaki sinirlerinize hakim olacaksınız.
Özellikle gelişmiş batılı ülkelerde araç kullanmaya alıştıysanız,
Türkiye de araç kullanırken boşuna “neden neden” diye saçınızı başınızı yolmayacaksınız.

Hele bir tepki verin, iş cinnete kadar varır. Motorsiklet eğitiminde öğrendiğim çok önemli bir şeyi paylaşmak istiyorum.
Eğer trafikte sinirlerinizi bozmak istemiyorsanız, kendinizi bir hayalet olarak var sayacak ve sanki diğer sürücüler sizi görmüyormuş gibi hareket edeceksiniz, yoksa ezilirsiniz. Şu bir gerçek.
Türkiye de bu yukarıda saydıklarım trafik kanunlarına göre suç sayılsa da, cezada uygulama olmadığı için artık suç kanıksanmış ve olağan bir durum olmuş.
Ben içinde yaşadığım bu toplumun refahı ile övünsem ne yazar, bu yüz karası cehaletlerin giderilmediği müddetçe.

Beğendiniz mi? O halde paylaşın