bundan 412 yıl öncesine bakmak nereden aklıma geldi, aile arşivlerini karıştırıken, aynı adı taşıdığım atalarımdan İsa Dal ın yazıları, fotoğrafları ve videolarına rastladım. 2011 yılındaki sosyal şartlardan ve hayallerinden bahsediyordu. Eğer o günlerden bu günleri tahmin edebiliyormuydu acaba ? Bahsettiği dil sorunları, dünyadaki diğer ülkelere kıyasla ekonomik ve kültürel anlamda geri kalmışlığın, 2423 yılına geldiğimizdeki durumunu görebilmişmiydi ? Artık dilin, bölgesel ekonominin öneminin kalmadığını, global etkileşimin bu kadar gelişebileceğini hayal edebiliyormuydu ? Dünyada, hatta güneş sistemimizde, varlığın deviniminin ne ölçüde değiştiğini, Zimbabwe nin bir köyünde yaşayıp, Denizli’nin Çameli ilçesinde bulunan, uzay araştırma enstitüsünde günübirlik çalışmaya gelen işçilerin olacağını hiç tahmin edebilirmiydi ? 2423 yılına gelindiğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 500. yılını tüm güneş sisteminde bulunan kolonileri ile birlikte kutlayacağını nereden tahmin edebilirdi ? Cinayetler, soygunlar, ırza geçmeler, güçlünün zayıfı ezdiği, etnik politika ile yasadışı işlerini örtbas edenler, saygısızlık, doğa katliamları, küfür gibi hastalıkların artık tedavi edilebildiği bir geleceği düşünebiliyormuydu ? Bilim kurgusal bir üslupta yazmak istemedim, 2923 yılına gelindiğinde arada çok kopukluk olmasın 🙂