Bilgi çağının en köklü devrimini oluşturan İnternet, sosyal ve iş yaşamımızın önemli vazgeçilmez parçası haline geldi. Diğer gelişen teknolojik donanımlarla bize sağladıkları faydalar saymakla bitmez. İş dünyamızı köklü bir şekilde değiştiren internet, çalışanlara daha fazla özgürlük sağlamasının yanısıra, ekonomilerin gelişiminden tutun, çevresel faktörlere kadar birçok konuda radikal katkılar sağlamıştır.

Afrika da kuraklık ve iç savaştan dolayı açlık ile mücadele eden uluslardan, çevreci bilinçlenme ve eğitim eşitliği sağlaması, bu icadın tek başına önemli nimetlerinden sayabiliriz. Bilgiye ulaşımın kolay ve hızlı olması, toplumların gelişmelerine ve hepsinden önemli, global anlamda eşit fırsatları sağlaması açısından çok değerli.

Gelecekte toplumların varsıllıklarını şekillendirecek olan bu bilgi gücü ile, gezegenimizin daha refah ve yaşanabilir bir yer olacağını düşünüyorum. İş dünyamızda internet öncesi dönemi düşündükçe, o günlerde nasıl çalışabildiğimizi pek aklım almıyor.

Teleks ve faks ile siparişleri alıp sorgulamak, bir lüks olarak sabit telefon kulllanma ayrıcalığını değerlendirebilmek herşeyin dijital değil, analog olduğu bir dünyayı artık düşlemek bile istemiyorum. Sosyal dünyamda ise internet ve getirdiği ara birimleri ve sunucular, inanılmaz geniş bir kitle ile bağlantıda kalmamızı sağlıyor.

Sosyal medya olarak adlandırdığımız mecralarda yaptığımız paylaşımlarla, toplumuzu eğitecek ve geliştirecek bir çok örnek paylaşımlarda bulunabiliyoruz. Bunlardan istifade edebiliyor olmak, gerçekten büyük bir nimet. Google ve Youtube olmasaydı, dünya ile olan bağlantımın ana damarı kesilmiş olurdu. 2013 yılı istatistiklerine göre dünya nüfusunun %40 ı internet kullanıcısı olarak tespit edilmiş.

İnternete bağlandığınızda dünyanın %40 ı ile bağlantıya geçtiğiniz anlamına geliyor. Dünya internet mecrasını büyük bir organizma olarak algılarsanız, sizde sinir sistemi içinde kapılar uzantılardan biri oluyorsunuz. Çevrimiçi olduğunuzda olaya bu açıdan bakarak, mensup olduğunuz bu inanılmaz sistem içinde ne denli önemli bir sorumluluk sahibi olduğunuzu anlayacaksınız.

Bu sistem içinde yer alan bazı uzuvlar geçici olarak devre dışı bırakabilir, ya da medyatik anlamda sansürlenebilir, ancak internetin gelişiminin önüne geçmek mümkün olamaz. Yapılması gereken, mümkün olan hızı arttıracak altyapı hizmetlerini geliştirmek ve interneti herkesin kolay ulaşabileceği hale getirmek olacaktır.

1981 yılından beri bilgisayar kullanan ve 1995 yılından beri çevrimiçi olan biri olarak, bu gelişimin karşısında direnmek yerine, önündeki engelleri kaldıralım ve toplumuzu daha da geliştirecek radikal adımlar atalım.
Sevgilerimle…