Namussuzlar !


Vatan namustur. Vatana kalkan el namussuzdur. Darbeye teşebbüs eden bu namussuzları ne bu halk, ne de tarih affetmeyecek. Bu vatanın ekmeğini yiyip, her türlü imkanlarından yararlanıp bulunduğu seviyelere getiren bu millete ihaneti tarif edebilecek bir tanım bulamıyorum. Kendinizi nasıl milli iradenin üstünde görürsünüz siz ? Hayatımda bu kadar öfkelendiğimi ve nefret duygusu içine girdiğimi hatırlamıyorum. Eminim vatanını seven herkes bu duyguları paylaşıyordur. Nitekim demokrasisine ve vatanına sahip çıkmak için sokaklara dökülen her kesimden vatanseverde aynı öfke ve nefretle canı pahasına sokaklara döküldü. Bu milli duygularla tereddütsüz canımızı feda etmeye hepimiz hazırız.

Kalkışma başladığı sırada New York taydım ve haberi ilk aldığımız an, köprüye tanklar köprüye konuşlanmıştı. Bütün yayın organları Türkiye den canlı yayına geçtiler ve kesintisiz canlı yayın devam etti. Başlıklar dikkat çekiciydi: “Türkiye de Askeri İhtilal”. Yani henüz bir girişimi “İhtilal” gibi gösteriyorlardı. Havalimanlarına giren bir grup sarıklı cübbeli adamları kameralar yarım saat takip etti. Yani görüntüde sanırsınız ki, Türkiye nin tamamı sarıklı cübbeli İşid görünümlü militanlardan oluşuyor ve Türkiye de herkes ortalıkta sarıkla cübbeyle dolaşıyor. Diğer manşetler, “Türkiye de askeri ihtilal sonucu yeni bir dönem başlayacak” şeklinde. Medya kendinden bu kadar emin yani. Bir de sarıklı cübbelilerin kelle kestikleri haberi ile nefretle coşanlar vardı. Düzmece olduğunu öğrendiklerinde acaba ne diyecekler merak ediyorum.

Bu kalkışmanın işaretlerini ve nefret zeminini zaten uzun zamandır hazırlıyorlar. Avrupa da her mecrada sürekli Anti-“Erdoğan” adeta bilinçaltına işleniyordu. Bu da kalkışmanın başarılı olma durumunda, “iyi ki gitti” nin zeminini hazırlayacaktı. Demek kendilerinden bu kadar emindiler.

Bir taraftan geçen haberlere inanamıyoruz, diğer taraftan da İstanbul üzerinde ses duvarını aşan jetlerin korkusunu bize yazan kızımız için endişe duyuyorduk. Çocuklarımız hayatlarında unutmayacakları bir travma yaşadılar.
Ülkemizdeki terör olayları da zaten bu senaryonun bir parçası olduğunu görmek lazım.
Sırf körü körüne “Erdoğan” düşmanlığı yaparak, bu senaryoya destek veren bir kesim sağduyulu olarak düşünmeli. Herkes aynı fikri paylaşmak zorunda değil, ancak sosyal medyada görülen “darbe sevicileri” ni ben kendi adıma affetmiyorum. İşin başında zafer nameleri atan ve halen bu işin bir düzmece olduğunu söyleyip duranlar, asılsız haberlere sevinerek nefret salyaları akıtanları ben hoş görmüyorum. Klavyenin arkasına gizlenerek yalan yanlış haberlere sevinerek nefret kusacağınıza ve kendi kafanızca senaryolar düzeceğinize, desteklediğiniz siyasi partiye üye olarak demokratik zeminde mücadelenizi verin. Madem vatan millet sizin umurunuzda, o zaman çıkın sivil toplum kuruluşlarında gönüllü hizmet edin. Eğer bunların hiçbirini de yapmıyorsanız, o zaman SUSUN Allah aşkına !

Şunu unutmayın: Tek vatan, tek bayrak. Zaman birlik ve beraberlik zamanı. Hedef ne Cumhurbaşkanı ne AKP. Asıl hedef Türkiye !
Türkiye bizimdir, Bayraklarımızla Meydanlardayız !

Beğendiniz mi? O halde paylaşın