Bir diziye takılmışsınızdır, akış olağandır. Arada bir heyecan yaratacak mizansenlerle diziye olan bağlılık devam eder. Zaten oyuncularla ve konuyla bir yerde hayatınızı özdeşleştirmiş, kendi yaşamınızın bir parçası gibi kabul etmişsinizdir.
Ancak öyle bir an gelir ki, senaryo da yapılan bir değişiklik, kafanızı sert bir yere çarpmışçasına sizde bir travma etkisi yaratır. Yönetmen peki neden böyle bir senaryo değişikliğine gitmiştir ? Rating kaygısı sonucunda mı, yoksa sadece bir deneme mi ?
Bu iki sorudan birinin cevabı açıkça ortadaysa, o zaman olup bitenlere bir anlam verebilirsiniz belki de. Yaşamınızın bir parçası olmuş bireyler, kahramanlar birden size yabancılaşır ve adeta hayal kırıklığı ile birlikte, ilişkilerinizde bir travma oluşturacak derecede bir “dönüş” gösterir. İşte o zaman yaşamın anlamı birden değişir, ve deneyim hanesinde yerini alır.
Bu kısa senaryo ile yaşamınızın bir yerinde karşılaşmış olabilirsiniz. Bir sonraki sefer bir senaryo da yaşayacağınız “olağandışı” gelişme, belki bir tekrar niteliği taşıyacak ve size “dejavu” tadını yaşatacaktır. Bu tadın ağzınızda bırakacağı tad ve midenizde bırakacağı his ile tekrar karşılaştığınızda, en azından aşina duygular yaşayacak ve belki de yaşamınıza artık bu bayat senaryoların bir daha girmesine izin vermeyeceksiniz.
Bu yazım size absürd gelmiş olabilir. Yazılarım eğer bir senaryo bütünü halinde değerlendirirseniz, belki bu da senaryoda “travmatik” etki denemesidir. Kimbilir. Sevgilerimle,