Kilo alıp vermeler sonucu gardrobunuzu değiştirme zorunluluğu, bir yerde sektörlerin zaman içinde yaşadıkları ile benzeşir. Piyasada yaşanan arz ve talep şartlarında oluşan değişimlerin iş dünyasına yansıması ile genişleme ve daralmalar gerçekleşir. Bu durumda iş dünyasıda kendi gardrobuna zamanında girip, derleyip toparlayarak çıkması gerekir. Ancak insan kilo aldığını kabullenmek istemez ve birgün gelir giydiği gömlek dar geldiğini umursamazken, belki ufak bir harekette düğmeler yerinden fırlar ya da sırttan gömlek ikiye bölünür, elbise kullanılamaz hale gelir ve aynı zamanda kişide istenmeyen nahoş bir durumda kalır.
Geçen hafta içinde 19. Evteks fuarı İstanbul CNR da gerçekleşti. 1000 kadar firmanın katıldığı ve yüzlerce firmanında yer bulamadığı için katılamadığı bu fuar, Ev Tekstilinde dünya ikincisi ve genel fuarlar bakımından da Türkiye’nin en büyük fuarı özelliğini taşımaktadır. Ev tekstili hacmi itibariyle hükümet nezdinde önemseniyor olsa da, yine de bir ihracat kalemi olarak beklenileni veremediği görülüyor. Türkiye ve dünyada pastanın büyüklüğü ve dilimleri belli. Ev tekstili sektörü kendi içinde ne kadar büyürse büyüsün, yine de kendinden beklenir performansı belkide hiç bir zaman sergileyemeyecek. Tekstil ve Hazır Giyim sektörü için biçilen bir gömlek var. Bu gömlek öyle görünüyor ki Türkiye’ye bol geliyor. Sektör beklenileni gerçekleştirebilir mi, onu tek taraflı bir izlenimle ifade etmek doğru olmaz. Neticede onca yatırım ve istihdam boşuna değil ve ekonomiye katkısıda yadsınamaz. Övgü hakeden bir çok markalarımız ve aynı zamanda uluslararası başarılarımız var.
Buraya kadar yazdıklarım karamsar bir görüntü veriyor olabilir, ancak gerçek şu ki, bize biçilen gömleği doldurabilmek için hem hazır giyim, hem de tekstil sektörü daha çok marka/kolleksiyon ve daha çok teknik tekstilleri konuşması gerekiyor. Rakiplerimiz uyumuyor ve kaynaklarını çok iyi değerlendirerek bunların hatırı sayılır miktarını geliştirmeye ayırıyorlar. Bizim durumumuz ise daha çok mevcudu koruyabilmek adına çabaların ötesine geçemiyor maalesef.
Bu nedenle “kervan yolda düzülür” mantığından ziyade, önce gidilecek yolu iyi belirleyip, kervanı ona göre hazırlama mantığını gütmek gerektiğini düşünüyorum. Devletinde bu doğrultuda altyapı ve destek programlarını hazırlaması, yani yazının başlığına uygun olarak “doğru beden doğru gömlek” biçmekle işi kotarmasını beklerim.
Sevgilerimle,
İsa Dal
Twitter: @IsaDal_Denizli