Bugünün yarını da var unutma!


Bilgi dediğin ortaya çıktığı gibi pişmeden servis edilince, malum hazımsızlığa sebebiyet verir. Türkiye gündemi o kadar hızlı değişiyor ki, pişirmeden ortaya çıkan “ham” doneler sonucunda yorumlar yapılıyor ve hükümler veriliyor. Bu da bizim “Akdeniz” li olmamızdan kaynaklanıyor olabilir belki de.

Bu “Akdeniz” li damar tuttuğu zaman, işte o zaman beyine hücum eden kan miktarı saniyede iki katına çıktığı için, beyine taşınan oksijen miktarı arttığından, geçici bir sarhoşluğa sebebiyet veriyor. Buna da günümüzün moda deyimi ile “Akıl tutulması” da diyenler var. Ben çocukluğumdan beri öğrendiğim ve sürekli kendime telkin ettiğim bir şey var. O da bize batılıların yakıştırdığı “Akdeniz li heyecanı” ile hareket ettiğimizde, kaybedenin yine biz olduğumuzdur.

Aslını astarını öğrenmeden, söylenin bütününü değil, lafın işimize gelen tarafını hızla alıp sindirmeden paylaştığımız için kaybediyoruz. Ortalık toz duman iken, bir yerde taraf görünmek adına, geçmişi yakıp yıkıyorsanız, o zaman yine yarının kaybedenlerinden oluyorsunuz. Bu yazdıklarımı yine X tarafa ya da Y, hatta Z tarafına çekebilirsiniz. Açıkçası işe nereden bakmak istediğinize bağlı bu. Çünkü kaybeden kümenin tamamı olduğu kesin. Bugünün yarını da var unutmayın !
Sevgilerimle…

Beğendiniz mi? O halde paylaşın