ARGE ve İNOVASYON üzerine


Yine aynı kavramların havada uçuştuğu bir haftayı geride bıraktım. Önce Pamukkale Üniversitesi İnovasyon ve Liderlik kulübünde yapmış olduğum konuşma, ardından Bursa da beşincisi düzenlenen ArGe proje pazarı ve sonrasında Aydın’da “Aydın, Denizli, Muğla 2023’e 10 kala ArGe ve İnovasyon” programına katıldım. Bolca ArGE ve İnovasyonun sorgulandığı ve tanımlandığı bir hafta oldu. Derneğimizin misyonunda yer alan, ArGe ve İnovasyonu geliştirmek, Teknik Tekstiller ve Moda/Tasarım alanında yaptığımız çalışmalar, doğal olarak aynı zamanda benim kendi şirketlerimde uyguladığım bir alan haline geldi. Dernek olarak inandığınız ve savunduğumuz bu temel ilkeleri, bizim yönetim kurulu olarak kendimizin uygulamaması tam bir riyakarlık olurdu. Bende bu anlamda şirketlerimde kurumsallaşma, Tübitak ve Kosgeb ArGe projelerinin yanısıra, inovasyon anlamında projelendirmeden yaptığım çalışmalar mevcut. Hep KatmaDeğer li ürünlerden bahsettik bu günlerde. Biz aslında kademe kademe bu geçişi yapıyoruz. Birden hızlı şekilde konvansiyonel ürünlerden, yüksek teknoloji ürünlerine geçmek tabii ki mümkün değil. Bu belirli bir altyapının oluşmasıyla gelişecek uzun bir süreç. Öncelikle geçilebilmesi ve uygulanabilmesi için hazmedilmesi gerekiyor. Sabır gerektiren ve vazgeçilmemesi gereken bir süreç. Herşeyden önce doğru yerde bulunmanız ve doğru kişilerle temasta bulunmanız gerekiyor.
Para kazanmanın temel kuralı, rekabetçi olabilmenizde yatıyor. Rekabetin çok fazla olduğu alanda gerçekten verimli ve inovatif, yani yenilikçi olmanız gerekir. Ancak rekabetin az olduğu, fakat risk ve kazancın fazla olduğu ArGe ve Yenilikçilik alanında Türkiye çok bakir konumda. Özellikle yeni jenerasyon sanayicilerimizin mutlak suretle takip etmeleri ve ısınma koşularının yapmaları gerektiği bir alan. Bunu anlayabilmenin ve kavrayabilmenin yolu en başta konferanslara katılmak ve bolca literatür okumak ve anlamaktan geçse de, nihayetinde mutlaka bizzat deneyimleme sonucunda doğru şekilde algılanabilecektir. Birşekilde ucundan bu işe girmeniz ve bulaşmanız lazım. Şunu unutmamak gerekir. BİN fikriniz varsa, bunlar muhetlif süzgeçten geçtikten sonra neticede BİRİ ticari orana dönüşebiliyor. Ancak o BİR ticari ürün ve bu ticarileşmiş ürüne ilişkin alacağınız patent, sizin bütün emeğinizin karşılığı olan, tek başına yaşam idame ettirecek bir emtia haline gelecektir.
Şirketlerimizde önce kurumsal kültür altyapısını oluşturmak ve doğru “İnsan Kaynakları” politikası ile işe başlayabiliriz. Yukarıda bahsettiğim gibi, uzun ve sabır gerektiren bir süreç, fakat geleceğe doğru mutlak surette atılması gereken bir adım. Unutmayın, ne kadar gecikirseniz, o kadar geriden gelirsiniz.

Beğendiniz mi? O halde paylaşın