2008-2009 krizinin ardından emtiada yaşanan dalgalanmalar, üretimin birçok alanında olduğu gibi, tekstil sektörüne de önemli darbeler vurdu. Pamuk fiyatları tarihi dipten sonra, tarihi zirveye doğru hızla koştu. Öyle koştu ki, 1860 yılı ABD iç savaşından beri hiç bu kadar artış göstermemişti. Emtia piyasası önce tuhaf artışlarla gündeme ufak ufak girmeye başlamıştı. Artış için binbir bahane hazırdı zaten ve bu hikayelerin en başında doğal afetler ve savaşlar geliyordu. Önce tahıl ürünleri, sonra madenler derken, spekülatörler son olarak pamuk piyasasından adeta bir çekirge sürüsü gibi geçip, ortalığı kasıp kavurdular. 2011 yılında zirveyi gören emtia piyasası, ardından yavaş yavaş gevşemeye başladı. Bu gevşemenin nedenlerinden ise, uluslararası sermaye ve fonların uygun ortamda bir emtia ya girip zirve yaptırdıktan sonra, kar realizasyonuna geçmeleri yatıyor.
Dünya da birçok cephede güçler birbirleri ile karşılaşıyor. ABD doları japon yeni ile, Avro Çin yuanı ile, Irak petrolü İran petrolü ile, Rus doğalgazı ortadoğu doğalgazı ile çarpışıyor. Maalesef bu çarpışmalar her zaman masumane şekilde cereyan etmiyor. Gelelim bütün bunların altın ile ilgisine. Son günlerde hızla %20 lere varan değer kaybı yaşayan altın, tabii ki tüketicinin talebiyle hareket etmiyor. Emtia piyasası arz ve talepten ziyade, daha çok devasa fonların hareketliliği ile yön değiştiriyor. Şu sıralarda ABD dolarının değer kazandığını ve kazanmaya devam ettiğini görüyoruz. Diğer bir taraftan Avro değer kaybediyor. Japonya 15 yıllık dezenflasyondan kurtulmak için enflasyonist politikalar geliştiriyor. Paranın rotasının ne zaman nereye doğru yöneleceği pek belli olmasa da, hareketliliğin ufak ufak sinyalleri görebilmek mümkün olabiliyor.
Kadim yatırım yöntemi altın bana göre halen aşırı değerli, ancak oradan buradan 3-5 kuruş tasarruffumuzu değerlendirelim derken, elimizdekilerden de olmayalım. Bu noktada çok tamahkar olmamakta gerekiyor. Eğer fazla paranız varsa üretime ve ticarete yönlendirin, yok üretim ve ticaretten anlamıyorum dersenizde tasarrufunuzu bir sepet olarak görün ve sepetinize bir miktar altın, bir miktar ABD doları, bir miktar Avro ve birazda Türk Lirası koyun derim. Gayrimenkuller tabii ki her dönem gözde olmuşlardır. Benim gibi yatırımları sonucunda üretim ve ticaret yapan kişiler zaten eline para geçirince yine işine yatırır, o nedenle bizim böyle bir derdimiz olmuyor çok şükür.
Sonuç olarak sünnet ve düğün sezonu başlarken altın fiyatlarının düşüşe geçmiş olması düğün sahipleri için şanssızlık olsa da, düğüne takı ile gidecek olanlar için gayet sevindirici oldu.
Bu vesile ile evleneceklere mutluluklar ve sünnetlik evlatlarımıza da gönüllerince hediye dilerim.
Sevgilerimle,
İsa Dal
@IsaDal_Denizli