Kategori: Köşe Yazılarım

  • 2016 ya veda ederken…

    geçmişime baktığımda, çocukluğumdan bu yana beni dehşete düşüren 12 Eylül öncesi günlerden sonra, 2016 yılında yaşadıklarım günler oldu. Suriye iç savaşının yaşandığı son yıllar, elbette başta Suriyeliler olmak üzere, en çok etkilediği ülkelerin başında Türkiye geliyor. Suriye denince de burada Aylan bebeği rahmetle anmadan geçemeyeceğim. Mekanı cennet olsun. Türkiye bu yıl içinde Cumhuriyet tarihinin en […]

  • Vakit Yok !

    Kış aylarında günlerin kısalığından şikayet ederiz. Hiç bir işe vakit kalmıyor değil mi ?. Peki biz ne zaman istediğimiz vakite kavuşacağız ? Emeki olunca mı ? Eğer vakit oluşturabilmenin yolu ile emeklilik hayali kuruyorsanız bu kocaman bir aldatmaca, yalan ! Vakit ve ya zaman esnek algılardır. Siz ne kadar esnetirseniz, o kadar genişler. Esnetmek “şark” […]

  • Üniversite mi ? Sanayi mi ?

    bazı işbirliklerini çok konuşuruz ancak bir türlü başlatamayız. Üniversite-Sanayi işbirliğini bir türlü çözemediğimiz için de başlatamıyoruz. Niye mi ? Bu iş üzerine yıllardır kafa yoran, yetmedi bizzat işin içine dalan bir olarak, halen bunun nedenini tam olarak anlayamamış olsam da, bir miktar işin DNA’sını çözdüm diyebilirim. Kabaca üniversitenin sanayiciye yaklaşımını “temkinli”, sanayinin yaklaşımını da biraz […]

  • Erdoğan Karşıtlığı

    Türkiye 12 Eylül ile birlikte son silahlı ihtilali görmüştü ve ardından “Neo-Putsch” veya “Post modern ihtilal” yöntemler devreye girdi. Önce Avrupa, Özal ı ve yaptıklarını “övdü”, daha sonra uluslararası ve yerel medya marifeti ile “dövdü”. Neden önce övüp sonra dövüyor peki ? Çünkü lönce sempatik görünüp, kendi çıkarları doğrultusunda kontrol etmeye çalışıyor, ardından ise Türkiye […]